GECE YÜRÜYÜŞÜ
25.02.2021
2000 yılı Büyük Zafer Yürüyüşü Manisa Kırkağaç Kampı’ nda ormanda gece yürüyüşü yapılacağı söylendi ve akabinde hava karardıktan sonra toplanma alanında buluştuk. Gerekli açıklamalar yapıldı, gece yürüyüşü kuralları anlatıldı. El ele tutuşulacak, kimse el bırakmayacak, liderin anlattığı gibi iletişim kurulacaktı. Ön taraftan gelen mesaj bir sonraki kişiye fısıldanarak söylenecek vs. kurallar sıkı sıkıya tembihlendi.
Alaca karanlık bir ortamda 100 kişilik izci ve liderlerden oluşan bir gurupla el ele düz arazide 15 dakika ilerledikten sonra rampa yukarı ormanlık alana tırmanmaya başladık. Ormana girince ağaçlar arasında belirgin olan patikadan ilerlemeye başladık. Hızımız iyice düşmüştü, aralarda kaya parçasına basarak düşenler oluyordu. Kalkıp hemen eşimizin elini tutmaya çalışıyorduk.
Önümüzü tam göremiyor bazen üstümüzdeki çalılar gözümüze çarpıyor canımızı acıtıyordu. Liderler ne zaman geri dönecek diye söylenmeye başlamıştık ki bir arkadaşın o ne be! Demesi ile tepenin ütünden üzerimize doğru gelen bir kaç siluet fark ettik. Ayı mı domuz mu dedikçe herkes birbirine sıkı sıkıya girmeye başladı. Kimi de eşkıya gurubu bizi kaçıracaklar önümüzü kesecekler gibi yorumlar yapmaya başladı. Ben de bozuntuya vermesem de yaban hayvanı ise bizden tehlike sezdiğinde kesin saldıracağını biliyordum ve tırsmaya başlamıştım. Ama domuzdan daha iriler, ben kesin ayı sürüsü diye yorumladım. Ama hiç ses çıkarmadan patikanın üst tarafından üstümüze doğru geliyorlar, iyice yaklaştılar hala ne olduklarını çözemedik. 30 - 40 metre kala hayvanın birisi hapşırdı. At ve eşeğin klasik hapşırığının aynısı. O anda dedim korkmayın bunlar eşek. Liderin bir tanesi arkadaşım bu saatle eşeğin ne işi olur burada kurda yem olmaya mı gelmiş dedi. Eşekler, yanımızdan bizleri hiç yokmuş kabilinden sayarak üzerlerinde çuvallara sarılmış yüklerle sahipsiz bir şekilde tınlamadan geçtiler. Aşağı tarafa bağırdık eşekler geliyor korkmayın diye. Ama bu arada eşeklerin sahibi geriden gelecek diye bekliyoruz kimsenin geldiği yok. Bu arada Manisalı bir arkadaş vardı. Durumu biliyormuş. Açıklamasını yaptı: Eski kömür ocaklarından eşeklerle kömür kaçakçılığı yapılıyormuş. Eşekler yüklenip yola salınıyormuş, yolu ezberlediklerinden varış noktasına geliyorlarmış.
Önceden traktörlerle bu iş yapılıyormuş. Kanunlara göre yakalanma halinde kaçakçılık yapılan araçlara el konulduğundan, yakalanma durumunda eşekler feda edilip, kendilerini hapis cezasından, traktörlerini de el konulmasından kurtarıyorlarmış.
Türk insanın zekası ile baş etmenin gerçekten zor olduğunu gösterir bir olay daha görmüş olduk..
ARSLAN ŞAHİN
Ocakbaşı
Tokat Topçam İGSK
